Prof. Dr. Haydar Baş, yurt dışındaki araştırma ve düşünce kuruluşlarında otuzun üzerinde ödüle layık görülmüştür. Verilen uluslararası ödüllerden bazıları şunlardır:
- Dünya Barışına, İnsan Haklarına ve Ekonomiye katkılarından ötürü verilen Saygın Liderlik Ödülü. Amerikan Biyografi Enstitüsü, bu ödülle Prof. Dr. Haydar Baş’ı “Uluslararası Seçkin Liderler Ansiklopedisi“nin 5. baskısında yer almak üzere seçmiştir.
- İnsan Haklarına yapmış olduğu hizmetlerden dolayı verilen Şeref Sertifikası. Bu sertifika Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından verilmiştir.
- “1994 Zirvede Kim Kimdir” ödülü. Bu sertifika Amerikan Biyografi Enstitüsü tarafından yılda bir kere, belli sahada hizmet veren sadece bir ilim adamına verilmektedir.
- Modern Ekonomik Görüşe hizmetlerinden dolayı verilen Uluslararası Liyakat Topluluğu Sertifikası. Bu ödül Uluslararası Biyografi Merkezi’nce verilmiştir.
- İletişim Endüstrisine katkılarından dolayı verilen Saygın Liderlik Ödülü. Amerikan Biyografi Enstitüsü tarafından layık görülmüştür.
- Uluslararası Araştırmacı Üyelik Ödülü. Amerikan Biyografi Enstitüsü tarafından verilen bu madalya, yapmış olduğu bilimsel araştırmalar ve Modern Ekonomik Görüşe olan hizmetleri nedeniyle enstitünün araştırmacı üyesi olduğunu belgelemektedir.
- Uluslararası Liyakat Topluluğu Excellantia (Mükemmel Şahsiyet) Ödülü: Bu ödül bulundukları ülkelerde Uluslararası Biyografi Merkezi’ni yaşamları, şahsiyetleri ve sosyal ilişkileri ile temsil eden ilim adamlarına verilmektedir.
Fikir ve tezlerindeki bilimsel tutarlılığı ve isabeti, tarihi süreç içerisinde her zaman müşahade edilen Sayın Baş’ın, Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle alakalı bazı önemli çıkışları şunlardır:
Prof. Dr. Haydar Baş, “Milli Birlik ve Beraberliğin Temel Unsurları” isimli konferanslar dizisiyle Türkiye’de ve Avrupa’da milli birlik ve beraberliğin önemini anlatmıştır.
Türkiye’nin AB üyeliğinin çokça gündem edildiği 1980’li yıllarda akademik çevrelerin ve iş dünyasının kesin gözüyle baktığı üyeliğimiz ile ilgili olarak, yalnızca Sayın Baş farklı bir yorumda bulunmuştur. 1986 yılında Berlin’de “AB Topluluğu bizi aralarına kabul etmeyecektir” tezini savunmuştur.
90’lı yılların başında ülkemizdeki politikacılar ve aydınlar, Gümrük Birliği’ne girişimizi bir zafer olarak gösterirken; Prof. Dr. Haydar Baş, “AB’ye girmeden, Gümrük Birliği’ne dahil olmak Türkiye’nin aleyhinedir” demiştir. Her yıl 20 milyar doların üstünde dış ticaret açığı veren ülkemiz, Gümrük Birliği’nden dolayı 150 milyar dolara yakın zarar etmiştir.
Özellikle 2000 yılından sonra kronikleşen ekonomik kriz ve enflasyon ortamından çıkışı IMF ve Dünya Bankası’nın talimatları ve kredileri ile aşma çabasındaki siyasi iradeye tek yanıt da Prof. Dr. Haydar Baş’tan gelmiştir: “Mevcut ekonomi politikalarıyla enflasyonun düşmesi mümkün değildir. Bu gidişatla Türkiye’yi batıracaklar. Türk coğrafyasını pazarlık konusu haline getirecekler.” Ülkemizin siyasi ve iktisadi talepler doğrultusunda bugün taşındığı nokta Prof. Dr. Haydar Baş’ın tespitleriyle aynı istikamettedir.
Amerika’nın 1991 yılındaki Irak çıkarmasında, o tarihte “Bu çıkarma her ne kadar Irak’a yapılıyorsa da nihai hedef Türkiye’yi parçalamaya yöneliktir” şeklinde ikazda bulunmuştur. Bugün hayata geçirilen ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nden maksat da budur. İslam coğrafyasını ele geçirmek, Türkiye coğrafyasını parçalamaktır.